-Pestisit çeşitleri ve insektisitlerin etki ettiği sistemler ve mekanizmalar-

-Pestisit çeşitleri ve insektisitlerin etki ettiği sistemler ve mekanizmalar-

Pestisit, zararlı organizmaları engellemek, kontrol altına almak, veya zararları azaltmak için kullanılan maddelerin genel adıdır. Pestisitlerin uygulandığı canlılar; zararlı organizmalar, insanların besin, can ve mallarına kast eden kemirgenler, zararlı ve vektör böcekler, bitki patojenleri, yabani otlar, yumuşakcalar, solucanlar ve mikroplarlar olabilir.


Pestisit çeşitleri:

İnsektisit: Böceklere karşı,
Herbisit: Yabancı otlara karşı,
Fungusit: Mantarlara karşı,
Mollusit: Yumuşakçalara karşı,
Rodentisit: Kemirgenlere karşı,
Akarisit: Akarlara karşı,
Nematisit: Nematotlara karşı etkili,
ilaçlardır.

Etki şekilleri:
-Sinir
-Mide
-Solunum

*Chemosterilant: Üreme sistemine zarar verip, üremeyi durduran bileşiklerdir. Kısırlaştırıcı.
*Repellent: Uygulandığı bölgeden çeşitli yollarla böcekleri uzaklaştırır.
*Attraklan: Zararlıları uygulandığı yere çeker, onları cezbeder.


Sindirim

Besinleri genel olarak üç ana grupta toplanır: Protein, karbonhidrat ve yağ. Bu besinleri parçalamak için enzimler (amilaz, maltaz, invertaz, laktaz, proteaz, karbohidraz, peptidaz, lipaz, selülaz) salgılanır. Bazı yırtıcı ve leşçil  böceklerde dış sindirim görülür. Sindirim, çoğunlukla orta bağırsakta olur, fakat termitlerde arka bağırsaktadır. Ön bağırsakta emilme (daha çok hamam böceklerinde yağ emilir) pek azdır. Orta bağırsak emilmenin esas merkezidir.

Mide etkili ilaçlar etkilerini midede gösterir. Böcek ilacı ya da ilaçlı gıdayı yediğinde, öldürücü etki ağızda ya da kursakta başlamaz. İlaç doğrudan mideyi hedef alır.  Mideye ulaşan ilaç buradaki enzimlerle tepkimeye girip çeşitli reaksiyonlar göstererek mideyi eritir, böylece böcek ölmüş olur. 


Solunum

Böceklerde ektodermden oluşan trake kanalları, bütün vücut içinde geniş bir sistem oluşturur. Bu sistem, vicudun yanlarında stigma denen açıklıklarla ilişkilidir. Kural gereği ilk göğüs segmentinde stigma bulunmaz. Karada yaşayan böceklerde stigmaların açılıp kapanması, su yitirilmesinin önlenmesi bakımından hayatî öneme sahiptir. Stigma dudaklarından birisi çoğunlukla hareketsiz, diğeri hareketlidir. Bazı kısımlarda trake genişleyerek hava keselerini meydana getirir. Stigmalardan giren hava hücrelere ulaştığında karbondioksit ve oksijen alışverişi yapılır.

 Treke vücudun her yerine yayıldığından oksijenin taşınmasına gerek yoktur. Böceklerin hemolenfinde oksijen taşımakla görevli solunum pigmenti yoktur.Hava ile yayılan ilaçlar gazdır ve kesinlikle kapalı ortamlarda yapılmalıdır. Böceği kaçırmamak için kokusuzdur. Brown hareketiyle bulunduğu ortama yayılır. Böceğin  soluduğu gaz, hücrelere bağlanan trekeol kısmındaki enzimlerle birleşerek o kısmı bozar, böceği paraliz eder.


Sinirsel

Böceklerde ipmerdiven sistemi vardır. Başta birbiriyle kaynaşmış üç çift gangliyonla, bunlardan gözler, anten ve diğer baş organlarına uzanan sinirler bulunur. Ayrıca bir çift sinir şeridi ventral olarak ve her segmentte bir çift gangliyon meydana getirerek, vücut boyunca uzanır Torax gangliyonlarından bacaklara, kanat ve iç organlara sinirler gider. Abdomende bulunan beş çift gangliyondan bazıları kaynaşmıştır. Böceklerde sempatik sinir sistemi de gelişmiştir.

Sinir sisteminin yapı taşları olan sinir hücresi (nöron) farklı bölümlerden oluşur. Hücre gövdesi,  omurgalı hayvanların nöronlarından farklı olarak, birçok glia hücresinden meydana gelmiş birkaç tabakalı bir kılıfla örtülmüştür. Omurgalı hayvanlar için çok karakteristik olan Nissl tanecikleri  böceklerde pek az ya da tipik olmayan durumlarda belirgindir ve bunların perikaryon içerisindeki dağılımı da aşağı yukarı tekdüzedir. Endoplazmik retikulum, Golgi aygıtı, yaşlılık pigmentleri ve serbest ribozomlar, yalnız perikaryonda bulunmasına karşın, granüller ve mitokondriler düzenli olarak hücre uzantılarının içerisine de göç ederler. Sinir uzantıları, akson ve dendritlerden oluşur. Akson ve dendritler her iki yönde de iletim yeteneğine sahiptir. Bu iki yönlü iletimi engeleyip tek yönlü iletilmesini sağlayan yapıya sinaps denir. Merkezi sinir sisteminin sinir düğümleri gangliyonlardır. Sinir sisteminin dağılımı gangliyonlar tarafından olur.


-Baştaki yutak üstü gangliyonundan göz, anten ve altdudağa,
-Özofagusun altından ağız parçalarına,
-Toraxtaki sinir düğümünden bacak ve kanatlara,
-Abdomenlerdekilarden iç organlara,
Sinir kolları uzanır.
Böceklerin nemi ve ısıyı nasıl algıladık hâlâ aydınlatılamamıştır.

Bu tip ilaçlar, böcek öldürücü ilaçların büyük çoğunluğunu oluşturur. Kontak etkili ilaçlar iki dentrit ve akson ucundaki sinaptik boşluğu doldurarak nörotransmitter madde geçişini bloke eder. İki sinir hücresi arasındaki ACE enzimini inhibe ederek istemsiz davranışlara, kas kasılmalarına sebep olur. Sinir sistemi işlevinin bozulmasıyla canlı ölür. İnsanlarda da bu etkiler görülebilir. İlaçların molekül yapıları, böceklerin sinaptik açıklıkları farklı olduğumdan her ilaç her canlı üzerinde etki yaratmaz.

Direnç

Direnç, en ama en basit tanımla, ortamdaki canlıların ilaca az dayanıklı olanların ortadan kalkması, ve dayanıklı olanların çoğalıp, yeni dayanıklı canlılar meydana getirip, ilaca toleransın sıfırlanmasıdır.
Böcek direnci ilk olarak 1947 yılında karasineklere uygulanan DDT'ye karşı ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Günümüzde 600'den fazla türün insektisitlere karşı direnç geliştirdiği belirlenmiştir. Direnç sonucunda fazla oranda, aşırı dozda ve sık ilaçlama hem maliyeti arttırmış hemde işleri daha zora sokmuştur. Direnç gelişim hızı böceğin üreme hızına, ömrüne, göç durumuna, popülasyon varlığı vb. gibi bir çok etkene bağlı olabilir.


(𝘒𝘢𝘺𝘯𝘢𝘬𝘭𝘢𝘳 𝘷𝘦 𝘎ö𝘳𝘴𝘦𝘭𝘭𝘦𝘳: 𝘊𝘖𝘔𝘜 𝘑. 𝘈𝘨𝘳𝘪𝘤. 𝘍𝘢𝘤., 𝘑ü𝘭𝘪𝘥𝘦 & 𝘛𝘶𝘳𝘶𝘵 𝘛𝘢𝘯𝘺𝘰𝘭𝘢ç- 𝘎𝘦𝘯𝘦𝘭 𝘡𝘰𝘰𝘭𝘰𝘫𝘪, 𝘈𝘭𝘪 𝘋𝘦𝘮𝘪𝘳𝘴𝘰𝘺 - 𝘠𝘢ş𝘢𝘮ı𝘯 𝘛𝘦𝘮𝘦𝘭 𝘒𝘶𝘳𝘢𝘭𝘭𝘢𝘳ı, 𝘴𝘰𝘳𝘩𝘰𝘤𝘢𝘮.𝘤𝘰𝘮, 𝘜𝘭𝘶𝘥𝘢ğ & 𝘈𝘯𝘬𝘢𝘳𝘢 Ü𝘯𝘪𝘷𝘦𝘳𝘴𝘪𝘵𝘦𝘴𝘪 𝘉𝘪𝘺𝘰𝘭𝘰𝘫𝘪 𝘷𝘦 𝘉𝘪𝘵𝘬𝘪 𝘬𝘰𝘳𝘶𝘮𝘢 𝘥𝘦𝘳𝘴 𝘯𝘰𝘵𝘭𝘢𝘳ı)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

ÖCÜ MÜ GDO MU?

ROPS: Traktör kazası sebebiyle meydana gelen ölümlerin yarıdan fazlası devrilme yüzünden.